a
admin

admin

30 Ağustos 2023 Çarşamba

Sıra Dışı Bir Kontrbas Konseri

Sıra Dışı Bir Kontrbas Konseri
0

BEĞENDİM

ABONE OL

” Süreyya Operası 2023-24 Sezonunu Onur Özkaya ve Öğrencilerinin vereceği Konserle Açıyor “

Süreyya Operası 2023-24 sezonuna harika bir konserle başlıyor. 9 “Ustalık Sınıfı” kontrbas öğrencisinin sıra dışı bir repertuvarla sahneye çıkacağı bu konserde ayrıca Onur Özkaya ( Kontrbas) – Senka Simonovic ( Piyano ) Duo 3 güzel eserle  konsere renk katacaklar.

Onur Özkaya’nın sanat danışmanı ve kurucu eğitmeni olarak bu yıl üçüncüsü gerçekleşen İstanbul Uluslararası Kontrbas Ustalık Sınıfı çalışmaları her zaman sanatın, sanatçının yanında ve destekçisi olan Kadıköy Belediyesi himayesinde 28 Ağustos – 1 Eylül 2023 tarihleri arasında Türkiye’nin incisi Süreyya Operası’nın büyüleyici salonunda kontrbasa gönül veren 10 konservatuvar öğrencisi ve sanatseverlerin katılımıyla gerçekleşiyor.

Onur Özkaya’dan ustalık sınıfı eğitimi alan şanslı öğrencler, 3 Eylül 2023 Pazar günü saat 18:00  5 gün boyunca eğitim aldıkları Süreyya Opera’sının prestijli sonunda vercekleri konserle aldıkları ustalık sınıfı eğitimini taçlandıracaklar.

Süreyya Operası’nın 2023-24 sezonunun ilk konserinde öğrencileri Deniz Akgün, İrem Köse, Sena Büyükbaş, Beliz Canpulat, Mira Er, Doğan Doğangün, Emir Ünlüce, İlkan Aydoğmuş, Selin Eskici, Orhan Mert Keser  ile sahnede birlikte çalacak Onur Özkaya ayrıca Sırp partneri piyanist Senka Simonovic ile Özkaya – Simonovic Duo olarak seslendirecekleri 3 eserle konsere renk katacakalar.

Süreyya Operası ‘ ücretsiz ’ sezonun ilk konserine tüm müzikseverleri altmış dakikalık  bir müzik şölenine davet ediyor.

 

Konser Programı :

  • C.Debbusy – Beau Sair L. 6  / Özkaya – Simonovic Duo
  • F. Say – Kumru Ballad Op. 12  / Özkaya – Simonovic Duo
  • J.S. Bach – Arioso 

Onur Özkaya /  Orhan Mert Keser / Doğan Doğangün /  İlkan Aydoğmuş / Sena Büyükbaş / Beliz Canpulat /  Mira Er 

  • E.Satie  – Gnossienne 

Onur Özkaya /  Orhan Mert Keser / Doğan Doğangün /  İlkan Aydoğmuş / Sena Büyükbaş / Beliz Canpulat /  Mira Er 

  • T.Osborne – All in Day’s Work

Onur Özkaya /  Orhan Mert Keser / Doğan Doğangün /  İlkan Aydoğmuş / Sena Büyükbaş /  Emir Ünlüce / İrem Köse

  • G. Miller – In the Mood 

Onur Özkaya /  Orhan Mert Keser / Doğan Doğangün /  İlkan Aydoğmuş / Sena Büyükbaş /  Emir Ünlüce / İrem Köse / Beliz Canpulat /  Mira Er 

  • S. Joplin – The Entertainer

Onur Özkaya /  Orhan Mert Keser / Doğan Doğangün /  İlkan Aydoğmuş / Sena Büyükbaş /  Emir Ünlüce / İrem Köse

  • G.Gershwin – Summertime

Onur Özkaya /  Orhan Mert Keser / Doğan Doğangün /  İlkan Aydoğmuş / Sena Büyükbaş /  Emir Ünlüce / İrem Köse / Beliz Canpulat /  Mira Er 

  • E. Presley – Love Me Tender

Onur Özkaya /  Orhan Mert Keser / Doğan Doğangün /  İlkan Aydoğmuş / Sena Büyükbaş /  Emir Ünlüce / Beliz Canpulat 

  • Metallica – Nothing Else Matters 

Onur Özkaya /  Orhan Mert Keser / Doğan Doğangün /  İlkan Aydoğmuş / Sena Büyükbaş /  Beliz Canpulat / İrem Köse / Emir Ünlüce /  Mira  Er

  • A. Piazzolla – Kicho  /  Özkaya – Simonovic Duo
  • D. Malando – Ole Guapa 

Onur Özkaya /  Orhan Mert Keser / Doğan Doğangün /  İlkan Aydoğmuş / Sena Büyükbaş /  Beliz Canpulat / İrem Köse / Emir Ünlüce /  Mira  Er

 

Devamını Oku

İSTANBUL ULUSLARARASI KONTRBAS MASTERCLASS 2023 BAŞLIYOR

İSTANBUL  ULUSLARARASI KONTRBAS MASTERCLASS 2023  BAŞLIYOR
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Onur Özkaya’nın sanat danışmanı ve kurucu eğitmeni olarak 2018 başlattığı Istanbul International Double Bass Masterclass ‘müzik insanlığın ortak dilidir’ ilkesini paylaşan dünya çapındaki kontrbasçıları, konservatuvar öğrencilerini ve sanatseverler ile üçüncü kez buluşacak.

Bu sene ustalık sınıfı çalışmaları her zaman sanatın ve sanatçının yanında ve destekçisi olan Kadıköy Belediyesi himayesinde 28 Ağustos – 1 Eylül 2023 tarihleri arasında Türkiye’nin incisi Süreyya Operası’nın büyüleyici salonunda ülkemizden ve yurtdışından gelecek kontrbas öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşecek.

Istanbul International Double Bass Masterclass 2018 yılında St. Petersburg Filarmoni Orkestrası’nın solo kontrbasçısı Artem Chirkov’un misafir eğitmen olarak katılımı, 2019 yılında ise dünyaca ünlü pedagog Prof. Klaus Trumpf’un katılımı ve uzmanı olduğu J.M.Sperger üzerine verdiği seminer ile uluslararası kontrbas dünyasının dikkatlerini çekme başarısı göstererek adından söz ettirmişti.  

Bu projenin mimarı ülkemizin yetiştirdiği değerli müzisyenlerden biri tanesi olan Özkaya dünyayı sarsan pandemi koşulları ve dünya genelinde yaşanan bir çok olumsuzluk sebebiyle, istemeyerekte olsa, ara vermenin daha sağlıklı olacağı düşüncesi ile ustalık sınıfı çalışmalarına bir müddet ara vermiş.

Bu istemsiz aradan sonra “Istanbul International Double Bass Masterclass 2023 ” yaklaşık altı farklı ülkeden kontrbas öğrencilerin katılımı ile tekrar öğrencileri ile buluşmak için gün saymaya başladı.

Özkaya bu ustalık sınıfı çalışmasını şöyle özetlemekte:

 “Hazırladığımız ustalık sınıfı kampı, okulların kapalı olduğu yaz aylarında öğrencilerin enstrümanlarında aktif ve verimli olmalarını, oda müziğinin yanı sıra katılımcıların dağarcıklarında olan ve ya öğrenmek istedikleri solo eserleri özel ve sınıf dersleri ile öğrenmenleri ve onlara gerçek seyirci önünde sahne deneyemi edinmelerini sağlamaktır ”

2023 itibarıyla Onur Özkaya vizyonuyla ustalık sınıfı projesi büyüyerek ve süreklilik arz edecek sürdürülebilir bir sanat projesi olarak sanat ve sanatçı dostu Kadıköy Belediyesi himayesi altına girmiş.

Bu çalışmaların Süreyya Operası çatısı altında gerçekleşiyor olması da ayrı bir önem taşımakta. Süreyya Operası’nın sahip olduğu uluslararası marka değeri ancak böyle prestijli projelerin devamlılığı sayesinde artacaktır. Süreyya Operası sahip olduğu değerleri ile dünya üzerindeki en prestijli salonlardan bir tanesi haline gelmesi ancak uluslararası değer taşıyan etkinlik ve konserlerle mümkün olacaktır. Bu yaklaşımla “İstanbul International Double Bass Masterclass” Süreyya Operası’nın görünürlüğünü ve bilinirliğini uluslarası alanada artırmak için mükemmel bir proje. Yıllar içinde bu proje Süreyya Operası çatısı altında  kemikleşerek ortaya çıkan sinerji ile sahip olduğu ama parlamayı marka değeri dünya çapında artacaktır…

Onur Özkaya  hem bir sanatçı hem de bir eğitmen olarak bu sezon hem yurt içinde hem de yurtdışında gerek solist, gerek oda müziği sanatçısı gerekse yabancı orkestralarla yaptığı çalışmalarla çok verimli ve aynı zamanda ülkemizin adını duyuran bir çok güzel işe imza atmış. Sanatçının sezon boyunca sahneye çıktığı ülkelerde hem kendi saygınlığını arttırmış hem de gururla ülkemizin adını duyurmuş. Bu aktif geçen sezonda artan uluslararası saygınlığı paralelinde gerçekleşecek ustalık sınıfına uluslararası katılımın yüksek olacağını ifade ediyor.  Özkaya, başta Azerbaycan, Rusya, Bulgaristan ve Sırbistan gibi ülkelerden adaylarından katılım olacağı bilgisini aktardı.

Onur Özkaya Kimdir ?

1980 yılında Ankara’da doğdu. Kontrabas eğitimine 1992 yılında Prof. Tahir Sümer ile Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nda başlayıp 2001 yılında Doç. Refik Hacıbeyov’un sınıfından mezun oldu. Aynı sene Alman Devleti’nin vermiş olduğu DAAD (Alman Akademik Değişim Servisi) bursunu alarak yüksek lisans eğitimine Münih Müzik ve Tiyatro Yüksek Okulu’nda başladı. 2005 yılında yüksek lisans eğitimini Prof. Klaus Trumpf’un sınıfında doktora derecesinde tamamladı.

Özkaya 2006 yılından itibaren Münih Oda Orkestrası ve 2009 yılında bünyesine katıldığı Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın aktif olarak kontrabas grup şefliğini yapmaktadır. Diğer üyesi olarak çalışmış olduğu orkestralar; Claudio Abbado’nun daimi şefliğini yaptığı Luzern Festival Orkestrası ve Mahler Oda Orkestrası’dır. Viyana Filarmoni, Mühih Filarmoni, Bavyera Radyo Orkestrası ve Bamberg Senfoni Orkestrası’nın konserlerine misafir sanatçı olarak katılmaktadır. Ayrıca Akdeniz Gençlik Orkestrası, Avrupa Gençlik Orkestrası ve Schleswig Holstein Müzik Festival Orkestrası’nda yer almıştır.

Münih Oda Orkestrası, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası, Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası, Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası’nın konserlerine solist sanatçı olarak katılmış; Fekete Gyula ve 100. doğum yılında Eduard Tubin’in kontrabas konçertolarının Türkiye’deki ilk seslendirilişlerini gerçekleştirmiştir. 2009 yılında İşviçreli besteci Martin Jaggi’nin kontrabas konçertosunun dünyadaki ilk seslendirilişini Münih Oda Orkestrası eşliğinde şef Alexander Liebreich ile ogerçekleştirdi. Süddeutscher Zeitung, Münchener Merkur, Münchener TZ, Abendzeitung ve Klassikinfo’dan almış olduğu konser kritikleri ile dikkatleri çekmiştir. Türkiye, Almanya, Fransa, İtalya, İsviçre, Polonya, Çekya, Kore ve Tayvan resital ve ustalık sınıfı çalışmalarını sürdürdüğü başlıca ülkelerdir.

Özkaya, 2013 yılından itibaren Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda kontrabas öğretmenliği görevine yardımcı doçent olarak devam etmekte ve konserlerinde 1852 Cremona yapımı Enrico Ceruti kontrabas ile çalmaktadır.

Ödül almış olduğu başlıca yarışmalar;

* 1996 Kavaklıdere Rotary Kulübü / Genç Yetenekler Müzik Yarışması Türkiye birinciliği,

* 1999 47. Uluslararası Avrupa Gençlik Müzik Festivali (Belçika) Oda Müziği Yarışması birinciliği,

* 2002 Uluslararası J. M. Sperger Kontrabas Yarışması (Almanya) Jüri Özel Ödülü,

* 2002 Uluslararası F. Gregory Kontrabas Yarışması (Çekya) birinciliği,

* 2003 Uluslararası Rovere D’oro Yaylı Sazlar Yarışması (İtalya) ikinciliği,

* 2003 Bassiona Amorosa Kontrabas Dörtlüsü ile Avrupa Kültür Ödülü (İsviçre)

Devamını Oku

Uluslararası Bodrum Bale Festivali 20 Yaşında

Uluslararası Bodrum Bale Festivali 20 Yaşında
0

BEĞENDİM

ABONE OL

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK ULUSLARARASI BALE FESTİVALİ 20. YILINI GÖRKEMLİ BİR FESTİVAL İLE KUTLUYOR

Türkiye Cumhuriyeti, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen, ülkemizin ilk ve tek bale festivali olan, Uluslararası Bodrum Bale Festivali 20. yaşını muhteşem performanslar, yabancı konukdansçı ve topluluklarla kutlamaya hazırlanıyor.
20. Uluslararası Bodrum Bale Festivali, 5-17 Ağustos 2023 tarihleri arasında Bodrum Kalesi, Kuzey Hendeği sahnesinde gerçekleştirilecektir.
Festivalin açılış eseri, 22 yıldır kapalı gişe sahnelenen HAREM balesi. Ney, kanun, bendir ve kudüm gibi Klasik Türk müziği sazlarıyla canlı olarak icra edilen, Türk Bale eseri Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından 5 Ağustos Cumartesi akşamı sahnelenecek. İzmir Devlet Opera ve Balesi 8 Ağustos Salı akşamı, NOTRE DAME’IN KAMBURU balesini sahneye taşıyacak. Yabancı konuk topluluklar ve sanatçılar ile renkli performansların yaşanacağı festivalde masalsı Hint Danslarının sergileneceği A PASSAGE TO BOLLYWOOD adlı eserleri ile Navdhara Hint Dans Tiyatrosu 11 Ağustos Cuma akşamı seyircilerimizle buluşacak. İspanya’dan gelen kadın dansçıların sahneleyeceği ve koreografisi, İspanyol dansçı Aarón Vivancos ve Elías Vivancos ait olan WOMAN BY AARÓN VIVANCOS adlı Flamenko eseri 13 Ağustos Pazar akşamı sahnede olacak. Festival, 16-17 Ağustos Çarşamba ve Perşembe akşamları, İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenecek DON KİŞOT balesi ile sona erecektir.
Sanatseverler “20. Uluslararası Bodrum Bale Festivali” etkinlik biletlerini  www.biletinial.com ve www.operabale.gov.tr<http://www.operabale.gov.tr> internet sitesi adreslerinden online alabilirler.
Ayrıca Oasis Avm, Bodrum Kalesi önü ve Midtown Avm’ de bulunan gişelerden biletleri alabilirler.

Festival PROGRAMI;
5 Ağustos 2023 Cumartesi, HAREM – Bale eseri – 2 Perde (100dk) Ankara Devlet Opera ve Balesi
Reji ve Koreografi: Merih ÇİMENCİLER
Klasik Türk ve Osmanlı Müziği
8 Ağustos 2023 Salı, NOTRE DAME’IN KAMBURU – Bale eseri – 2 Perde (100dk) İzmir Devlet Opera ve Balesi
Bale Koreografi ve Libretto: G. Armağan DAVRAN- A. Volkan ERSOY
Müzik: Cesare PUGNI / Müzik Düzenleme : Bujor HOINIC
11 Ağustos 2023 Cuma, A PASSAGE TO BOLLYWOOD- Hint Dansları (Bollywood)-1 Perde (75 dk.) Navdhara Hindistan Dans Tiyatrosu
Koreografi: Ashley LOBO
Müzik: Klasik Hint Müzikleri, Modern Bollywood Şarkıları
13 Ağustos 2023 Pazar, WOMAN BY AARON VIVANCOS – Flamenko dansları – 1 Perde (100 dk.) İspanyol Flamenko Dans Topluluğu
Koreografi: Aarón VIVANCOS – Elías VIVANCOS
Müzik: Avangard Flamenko – Gonzalo GARCIA
16 – 17 Ağustos 2023 Çarşamba ve Perşembe, DON KİŞOT – Bale eseri – 2 Perde İstanbul Devlet Opera ve Balesi
Sahneye Koyan ve Düzenleyen: Ayşem SUNAL SAVAŞKURT
Bale Koreografi: Marius PETIPA, Besteci: Ludwig MINKUS

Genel Müdürlük gerekli hallerde programda değişiklik yapabilir.
Tüm Temsiller, BODRUM KALESİ Kuzey Hendeği sahnesinde, Saat 21.30’da başlamaktadır.

Devamını Oku

Ünlü Keman Virtüözü Viktor Pikayzen’i Kaybettik…

Ünlü Keman Virtüözü Viktor Pikayzen’i Kaybettik…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ünlü keman virtüözü ve akademisyen Viktor Pikayzen ( Viktor Aleksandrovič Pikaisen) 8 Temmuz 2023 Cumartesi günü New York’un Kuzey Salem şehrinde tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini kapadı.

Torunu Igor Pikayzen’in eşi keman sanatçısı Ezgi Pikayzen,  dedeleri Victor Pikayzen’in rahatsızlığı sebebiyle bir süredir hastanede tedavi gördüğünü ve  rahatsızzlığı sebepli komplikasyonlar sonucu 90 yaşında vefat ettiğini bilgisini aktardı..

1993 yılından itibaren Ankara Devlet Konservatuarın’da profesör olarak görev yapan Victor Pikayzen Türkiye’de Hakan Şensoy, Özcan Ulucan, Tuğba Tamer Türeli, Nil  Çetin gibi bir çok keman sanatçısının yetişmesinde büyük emek ve katkısı olmuştur.

Viktor Pikayzen ‘e Allah’tan rahmet, ebedi istirahatgâhına sonsuz huzur  ve başta İgor Pikayzen olmak üzere tüm Pikayzen ailesine ve sevenlerine  KAM MANAGEMENT ailesi olarak sabır ve başsağlığı diliyoruz

Tüm emek verdiği öğrencilerine, dostlarına ve sevenlerine sabırlar dileriz…

Türkiye’de keman sanatına  ve birçok önemli kemancının yetişmesinde verdiği katkıdan dolayı kendisine minnettarız…

Victor Pikayzen Kimdir?

Viktor Aleksandrovič Pikaisen müzisyen bir ailede doğdu. Küçük Viktor, babasının rehberliğinde dört yaşında keman çalışmasına başladı ve iki yıl sonra Kiev Konservatuarı’nda genç kemancıların tanınmış öğretmeni Joseph Gutman’ın sınıfına kabul edildi.

İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesinden sonra aile Kazakistan’ın Alma-Ata kentine taşındı ve dokuz yaşındaki Viktor, Wieniawski’nin 2 No’lu Konçertosu’nda Alma-Ata Senfoni Orkestrası ile ilk çıkışını yaptı. Bu arada babasıyla birlikte keman derslerine devam eder. 1944’te Pikaisen’in yeteneği  David Oistrakh tarafından duyuldu. Moskova’ya taşındıktan sonra 1946’da Ojstrach onu öğrencisi olarak kabul ettii.  Viktor Pikaisen 1957’de mezun oldu ve 1960 yılına kadar aynı Konservatuvarda Oistrach ile diploma sonrası çalışmalarına devam etti.

On yıldan fazla bir süre uluslararası yarışmalara katıldı: 1949’da Prag’daki Jan Kubelik Yarışması’nın ikincilik ödülünü aldı; 1955’te Brüksel’deki Concours Reine Élisabeth’in 5. ödülü; 1957’de Paris’teki Concours international Marguerite Long-Jacques Thibaud’un 2 ödülü; 1958’de Uluslararası Çaykovski Yarışmasın’da  2.lik ödülünü kazandı. 

1960 yılında Moskova Filarmoni Orkestrası ile solist olarak ilk çıkışını yaptıktan sonra uluslararası bir kariyere başladı. Altmışların sonundan beri, Paganini’nin “Caprice 24” nün tamamını çalan  birkaç kemancıdan biri olmuştur. 1967’de Melodija ve Le Chant du Monde   için bu eserin  tamamını  kaydetti.

Repertuarında klasik konserlerin yanı sıra yirminci yüzyıl yazarlarının eserlerini de yer alıyor. Repertuarının bir kısmı ağırlıklı olarak Rus-Sovyet çağdaş müziğine adanmıştır ve Boris Çaykovski’nin (1925-1996) çeşitli bestelerinin ithafıdır. 1966“dan 1986”ya kadar Viktor Pikayzen, Moskova Konservatuarı’nda ders verdi. 1993 yılından  itibaren  Ankara Devlet Konservatuarı’nın yanı sıra Moskova’daki Schnittke Enstitüsü’nde ve Moskova Konservatuarı Merkez Müzik Okulu’nda profesör olarak görev yapmıştır. David Oistrach ile birçok kayıt yapmış ve aynı zamanda birçok uluslararası yarışmada jüri üyesi olarak görev almıştır.

Büyük sanatçı Pikayzen’in, Rus İzvestiya gazetesine verdiği bir röportajda Türkiye’de hocalık dönemde biriktirdiği güzel anılarından ve Türk insanının nezaketinden nasıl bahsetmiş:

“Ankara Devlet Konservatuarı’nda hoca olarak çalıştığım dönemde Türkiye’de pek çok muhteşem hadiseye şahit oldum. Bu sebeple en güzel Türkiye anılarına sahip insan benim desem, yanlış olmayacaktır… Bir defa, Türkiye’nin insanı çok kibardır. Bilhassa kendinden yaşça büyüklere ve yaşlılara çok iyi davranırlar. Üstelik Türk Halkı şaşırtıcı derecede dürüsttür. Bir keresinde bir hanımefendi pırlanta yüzüğünü bizim konser salonunda unutmuştu. Ben de yüzüğü salondaki piyanonun üzerine koydum. İnanır mısınız, sahibi geri gelip alana kadar bu yüzük piyanonun üzerinde tam bir ay öylece bekledi. Bu arada, Ankara Konservatuarı ile ilgili bir başka önemli detay da var: Oystrah’ın en iyi öğrencilerinden biri olan yetenekli keman sanatçısı Ayla Erduran da burada ders veriyor”.

Saygı, sevgi ve rahmetle anıyoruz…

Devamını Oku

DEĞERLİ KEMAN SANATÇISI SUNA KAN VEFAT ETTİ

DEĞERLİ KEMAN SANATÇISI SUNA KAN VEFAT ETTİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL
TÜRKİYE’NİN YETİŞTİRDİĞİ EN BÜYÜK KEMAN SANATÇILARINDAN BİRİ OLAN SUNA KAN EBEDİYETE İNTİKAL ETTİ.
Değerli keman sanatçısı Suna Kan bugün hayata gözlerini yumdu. 
Türk Klasik Müziği’ne sayısız büyük katkıda bulan Suna Kan’a Allah’tan rahmet, sevenlerine Konser Arkası aile olarak başsağlığı dileriz.
SUNA KAN KİMDİR?
1936 yılında, Adana’da dünyaya geldi. Babası, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Viyola sanatçısı Nuri Kan’dır. Beş yaşında iken babasından keman öğrenmeye başladı; daha sonra aile dostları Hulusi Karsel’den keman dersleri aldı. Ankara Devlet Konservatuvarı sınavlarını kazandı ve bu okulda Avusturyalı eğitimci Walter Gerhardt ile başladığı temel keman öğrenimini İzzet Nezih Albayrak ve Gilbert Back ile sürdürdü; son olarak Liko Amar ile çağdaş müzik eserleri çalıştı.
İlk resitalini 18 Nisan 1946’da Ankara Devlet Konservatuvarı’nın konser salonunda verdi. Mozart‘ın 5. Keman Konçertosunu seslendirdiği bu resital nedeniyle “Harika Çocuk” olarak anıldı ve eğitimine Avrupa’da devam etmesi gerekliliği gündeme geldi. 1948’de isme-özel olarak çıkarılan “İdil Biret ve Suna Kan’ın yabancı memleketlere müzik tahsiline gönderilmesine dair kanun” (Harika Çocuk Yasası) ile yurt dışında öğrenim görmek için devlet bursu alma imkânı doğdu. Yasanın çıkmasından bir süre sonra ailesiyle birlikte önce Roma’ya gitti; birlikte çalışacağı eğitimcinin hayatını kaybettiğini öğrenince Paris Konservatuvarı’na gönderildi. Paris’te Gabriel Bouillon ile çalışan Suna Kan, 1952 yılında konservatuvarı birincilikle bitirdi.
Okulu bitirdikten sonra da Gabriel Bouillon ile repertuvar çalışmalarına devam etti ve uluslararası yarışmalara katıldı. Viotti Yarışması birincilik ödülünü (1955), Münih Yarışması İkincilik ödülünü (1956), Long-Thibaud Yarışması Paris Kenti ödülünü (1957) kazandı.
1957’de yurda döndü ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası solist sanatçılığına atandı. 1960 yılında müzisyen ve müzik eleştirmeni Faruk Güvenç ile evlendi. Bu evlilik Faruk Güvenç’in 1982’deki ölümüne kadar sürdü.
1960 yılında Türkiye’nin ilk konser piyanisti Ferhunde Erkin‘le kurduğu keman-piyano ikilisi ile yurdun pek çok yerinde oda müziği konserleri ve resitaller verdi. İkili yurt dışında da çeşitli merkezlerde resitaller verdi. Daha sonra Almanya’da öğrenimini tamamlamış Gülay Uğurata ile bir ikili oluşturdu. Tam 29 yıl birlikte çaldılar.
Suna Kan, 1970’li yılların başında orkestra şefi Gürer Aykal ve eşi Faruk Güvenç ile Ankara Oda Orkestrası‘nın kuruluşunda yer aldı. Orkestra, yurt dışında yüzün üzerinde konser verdi; çeşitli plaklar yaptı. Sanatçı, 1977-1986 arasında Ankara Oda Orkestrası’nda başkemancı ve solist sanatçı olarak yer aldı.
Geniş bir repertuvarı olan ünlü kemancı, Türk bestecilerinin keman için ürettikleri repertuvarın önde gelen yorumcularından birisidir. Necil Kazım Akses‘in Keman Konçertosu’nun ilk çalınışını gerçekleştirmiştir; sık sık yorumladığı Ulvi Cemal Erkin‘in Keman Konçertosu’nun en iyi yorumcularından biri kabul edilir; Ahmet Adnan Saygun‘un Keman Konçertosu’nu da birçok kez icra etmiştir. Türk sanatına katkı ve hizmetlerinden ötürü 1971’de Devlet Sanatçısıunvanına layık görüldü. Türkiye’nin ilk kültür bakanı olan Talât Sait Halman‘ın Cumhurbaşkanlığı Konser Salonu’nda düzenlemek istediği Itri konserine şiddetle karşı çıkmış, hatta Başbakan Nihat Erim’e mektup göndererek ‘alaturka müzik o salonda icra edilirse devlet sanatçısı unvanımı geri iade ederim’ demiştir. Talât Sait Halman’ın bütün uzlaşmacı çabalarını geri çevirerek Itri konserinin iptal edilmesine neden olmuş, bu olay sonucunda Talât Sait Halman Kültür Bakanlığı görevinden istifa etmiştir.
1988 yılında diplomat Halit Güvener ile evlendi ve sefire olarak Macaristan’da bulundu.
Sanatçı, 1996 yılında Sevda – Cenap And Müzik Vakfı Onur Altın Madalyası ile ödüllendirildi. 1997 yılında Müşerref Hekimoğlu‘nun yazdığı “Suna Kan: Öz Şarkısını Duyuran Keman” adlı kitap Sevda – Cenap And Müzik Vakfı tarafından yayınlandı.
Mayıs 2017’de sağlık sorunları nedeniyle uzun bir süre konser vermediğini anımsatarak “Kemanın kutusunu şimdilik, bu dünyadan gidinceye kadar kapattım” ifadelerini kullandı.
Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.